“Nakonferans” yöntemiyle yapılan özel bir buluşma olan Media BarCamp, İzmir Seferihisar’daki Teos Ormancı Tatil Köyü’nde yapıldı. Farklı ülkelerden çok sayıda gazeteci, aktivist ve kurumun katıldığı etkinlikte seçim güvenliğinden alternatif medyaya, STK çalışmalarından NFT’ye pek çok konuda oturumlar yapıldı, fikirler paylaşıldı.
Gazeteciler, aktivistler, sivil toplum temsilcileri ve sanatçıları buluşturan Media BarCamp, İzmir’in Seferihisar ilçesinde yapıldı. Hikaye anlatma ve medya araçlarını kullanma becerilerinin geliştirilmesi konusunda bir eğitim serisi olarak planlanan ve 60 katılımcıyla gerçekleşen Media BarCamp’te, Türkiye’nin yanı sıra İsveç, Ukrayna, Rusya, Litvanya, Moldova ve Ermenistan gibi ülkelerden katılımcılar yer aldı. Creative Force’un desteğiyle yürütülen Media BarCamp, İsveç şirketi Fabel ve Türkiye Medya Araştırmaları Derneği’nin (MEDAR) girişimleriyle 30 Eylül-2 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirildi. Farklı uzmanlık alanlarında 60 civarında katılımcı ile düzenlenen etkinlikte, ana tema “Pandemi sonrası dönemde Karadeniz bölgesindeki Politik Değişim” olarak belirlendi. Bu tema etrafında katılımcı demokrasi, seçimler, gazetecilik, dijitalleşme, güvenlik gibi pek çok konuda etkinlikler düzenlendi, sunumlar yapıldı, tartışmalar gerçekleştirildi.
OYUNLAR, İNTERAKTİF ETKİNLİKLER, TARTIŞMALAR
Fabel’den Max Valentin ve Gustav Edman’ın yürüttüğü “Electionville”, bir yerel demokrasi simülasyonu olarak öne çıktı. Oyun formundaki bu etkinlikte her grup yerel meclisteki bir siyasi partiyi temsil ederek, kararlaştırılan siyasi önceliklere göre kendi programını hazırladı. Çeşitli gündemlerde birbirleriyle işbirlikleri kuran partiler, kendi programlarını mümkün olduğu ölçüde hayata geçirmeye çalıştı.
Dr. Şirin Duygulu Elçim, güvenlikleşme çağında “sivil” kalmak üzerine bir sunum yaptı. STK’ların güvenlikçi söylemi temel alarak kendi söylem ve eylemlerini belirlediğini ifade eden Elçim’in sunumunun ardından katılımcılar oldukça verimli bir tartışma yürüttü. Güvenlikçi söylemin STK’ların söylem zeminini daralttığı ve kendi varoluşlarıyla tezat oluşturacak bir çizgiye onları sürüklediği ifade edildi.
SEÇİM İZLEME DENEYİMLERİ
Rusya ve Litvanya’da seçim izlemeleri gerçekleştiren seçim gözlemcisi Roman Udot, özellikle yapay zeka ve seçim-izleme alanındaki bilgilerini paylaştı, seçim izleme deneyimleri hakkında bilgi verdi. Şu ana dek Rusya ve çeşitli Kafkas ülkelerinde uyguladıkları yöntemleri ve bunların sonuçlarını aktaran Roman Udot, buradaki usulsüzlüklerin hangi temel mekanizmalarla gerçekleştirildiğini sunduğu verilerle gösteren Udot, kendi deneyimleri ışığında, bu mekanizmaların nasıl kayıt altına alınabileceği ve engellenebileceğine dair de çeşitli örnekler sundu. Türkiye’den de Bağımsız Seçim İzleme Platformu’ndan Nejat Taştan farklı seçimlerdeki deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nden Ayşenur Kılıç Aslan da, “Seçim İzleme ve Seçim Coğrafyası” başlıklı sunumuyla Türkiye’de seçim izlemesi yapan çeşitli kuruluşların eğilim ve özelliklerini anlattı. Bu konudaki çalışmalarını katılımcılarla paylaşan Ayşenur Kılıç Arslan, “bu kuruluşların siyaset-üstü bir karakter taşıyor oldukları iddialarına karşın, halen büyük ölçüde benzer fikir ve değerleri paylaştıklarını” dile getirdi.
ZENGİN PROGRAM, VERİMLİ TARTIŞMALAR
Turkey Mozaik Foundation’dan Yörük İlhan Kurtaran “bağımsız medya kurumlarının finansmanı”, Doç. Dr. Erkan Saka, “dijital dünyadaki yenilikler”, Gazeteciler Cemiyeti’nden Ozan Acar “Alternatif Medya”, “Gözlemevi’nden Handan Uslu “internet ekosistemini araştırmak”, İz Gazete’den Ümit Kartal “Alternatif Yerel Medya, İhtimaller & Olanaklar”, BAMAD’dan Avukat Utku Kılınç “Özgür bir basın mümkün” başlıklı sunumlar gerçekleştirdiler. Ayrıca, iletişimci, küratör Yeşer Sarıyıldız “Web3’ün medyayı nasıl değiştireceği”, NFT sanatçısı Ender Diril ise “Yapay Zeka Sanatı: Tasarım mı, Güzel Sanat mı?” başlıklı sunumlarıyla dikkat çekti. Bu konuda Ukrayna’dan gelen Vira Degtiarova da bir sunum yaptı. Akademisyen Zeynep Merve Uygun ve Kuest Medya’dan Mustafa Aslan da ayrı ayrı verilerin hikayeleştirilmesi ve görselleştirilmesi üzerine birer oturum düzenledi.
Media BarCamp kapsamında Boğaziçi TV deneyimini Mert Ali Yaman, Hrant Dink Vakfı’nın KARDES projesini Atom Şaşkal anlattı. ALDA’dan Khrystyna Kvartsiana “Finansman Fırsatları” sunumuyla farklı seçenekleri katılımcılara aktardı.
GELECEK YIL İÇİN DAHA BÜYÜK HEDEFLER
Fabel CEO’su Max Valentin, Media BarCamp etkinliğini “nakonferans” olarak nitelendirerek, en önemli unsurun bağlantılar yaratmak, kafa dengi insanlarla tanışmak ve onlarla yeni düşünceler üretme şansını yakalamak olduğunu dile getirdi. “Gerçekten, bu açık-uçlu, yaratıcı ve en azından benim açımdan oldukça kapsayıcı olan format ile, burada bunu başardığımızı düşünüyorum” diyen Valentin, etkinlikte içeriğin büyük ölçüde katılımcıya kaldığını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Öncesinde biz belirli sunumları hazırladık, ama etkinlik esnasında, birçok yeni şey ortaya çıktı ve biz belirli eklemeler yaptık, diyaloğun nasıl ilerlediğine ve neyin önemli hale geldiğine göre, belirli konuları değiştirdik.”
Gelecek yıl ve sonrasında Media Barcamp düzenlemeyi umduklarını ifade eden Valentin, bu etkinliğin düşüncelerini ve projelerini sağlamlaştırmak için başkalarıyla bir araya gelme ihtiyacı duyan insanlar için, senelik bir buluşma noktası haline gelmesini istediklerini aktardı. Gelecek yıl 100’den fazla kişinin Media BarCamp’te olacağını kaydeden Valentin, “Ama en önemli nokta, katılımcıların gündemi/programı kendileri belirliyor olması” dedi.
İKİNCİ MEDIA BARCAMP MÜJDESİ
MEDAR Genel Sekreteri Gökhan Biçici de, “nakonferans” formatına vurgu yaparak, “daha esnek, daha yatay ilişkilerin önemsendiği insanlar arası, gruplar arası ve kurumlar arası ilişkilerin bu noktada çok daha esnek biçimlerde kurulabildiği bir etkinlik formatı” olduğunu hatırlattı. Biçici, etkinliğin yapıldığı TEOS Ormancı Tatil Köyü’nün de bu formata uygun olduğunu belirterek, “Media BarCamp ilk olmasına rağmen planlarımıza uygun ve başarılı biçimde tamamlandı. Katılımcılarla yaptığımız görüşmelerde onlardan aldığımız geri bildirimler de gayet mutlu oldukları, buradan mutlu ayrıldıkları yönünde. Ve hatta şimdiden şunu söyleyebilirim; önümüzdeki yıl Media Barcamp’in ikincisi yapılacak. Ve yine Eylül ayında, daha etkin, daha büyük daha başarılı, ilkinin deneyimlerinden de yola çıkarak daha etkin örgütlenmiş bir Media Barcamp yaşanacak.”
Eylül 2023’te yapılması planlanan Media BarCamp’e katılım ve süreci takip etmek için tıklamayı unutmayın.
MEDIA BARCAMP NEDİR?
Seferihisar’da yapılan Media BarCamp, Türkiye’de düzenlenen ilk BarCamp oldu. Bilgisayar teknolojisi ve yazılımı alanında ortaya çıkmış bir terim olan Barcamp, “içeriğin ve akışın belirli bir komite tarafından önceden belirlendiği geleneksel konferans formatlarından farklı olarak, katılımcıların katı kurallarla kısıtlanmadan özgürce bilgi üretmelerini ve paylaşmalarını sağlayan alternatif bir konferans formatı” olarak biliniyor. Farklı alanlarda çalışan aktivistlerin, projeler ve girişimcilik konusundaki deneyimlerini, başarılarını, kullandıkları araçları, faydasını gördükleri yaklaşmaları paylaşmak üzere bir araya geldiği bir alan olan Media BarCamp, Litvanya’da yaklaşık 20 yıldır yapılan Media BarCamp’ten alınan ilhamla ortaya çıktı. Proje hakkında detaylı bilgi için mediabarcamp.org adresini ziyaret etmek mümkün.
MEDIA BARCAMP’E KATILANLAR NE DEDİ?
Yörük Kurtaran (Turkey Mozaik Foundation, Sivil Toplum İçin Destek Vakfı)
“Bizim memlekette güven meselesi önemli. Ne yaptığından öte kim olduğunla başlıyor ilişkimiz. O yüzden burada insanların böyle bir alanda tanışıyor olmasını önemli buluyorum. Onun dışında tanışma sonrası zaten herkesin yaptığı bir iş var herhalde onu da iyi yapıyor diye düşünüyorum. O çerçevede de işini iyi yapan insanların farklı bir açıdan birbirlerini dinliyor olması, fikir alışverişinde bulunuyor olması da değerli diye düşünüyorum.”
Gustav Edman (Fabel Proje Müdürü)
“Ortam, insanlar ve her şey hoşuma gitti. Bence bu harika bir deneyim, bildiğin konular hakkında elde ettiğin uluslararası perspektifi gerçekten sevdim. Çünkü ben birçok noktada uzmanlığı olan biri olsam bile, farklı arka planlardan gelen insanlar bana oldukça farklı bir görüş kazandırdı. Ve oldukça farklı mesleklerden, gelen insanlar ve fikirlerle karşılaştım. Zihnim sürekli olarak yeni fikirler ortaya çıkardı. Buradaki en iyi zaman diliminin, her oturumun hemen sonrasında olduğu kanaatindeyim. Çünkü insanların kafalarında fikirleri var ve onu izleyen konuşma daima en ilgi çekici olan. Çünkü o anda, duyduğun her şeyi parçalarına ayırıyorsun ve yeni bir şey yaratıyorsun, yeni bir fikir veya yeni bir işbirliği/ortaklık, bunu gibi bir şey. Bu nedenle, bana göre en iyi zaman dilimi, her şeyin arasındaki o süre, çünkü o esnada düşünceleri işliyoruz/işlemden geçiriyoruz.”
Khrystyna Kvartsiana (ALDA)
“Media Barcamp’e dair en çok hoşuma giden şey, konumu ve buradaki genç insanlar oldu. Onlarla etkileşim kurma ve ülkelerimizi nasıl daha iyi hale getirebiliriz diye beyin fırtınası yapma şansına sahip olmak gerçekten verimli ve ayrıcalıklı hissettiriyor. Bu yüzden, buradaki tüm Türkiyeli, Ukraynalı ve diğer uluslararası katılımcılarla tanıştığım için çok mutluyum.”
Ozan Acar (Gazeteciler Cemiyeti)
Kendi çalışma alanım açısından etkinliği oldukça besleyici buldum. Bir sürü farklı insanla tanıştım. Çoğulcu bir ortam vardı burada. Her anlamda çoğulcu buldum. Tamam, işte sivil toplum örgütüyüz ama hepimiz işte farklı inançlardan farklı arka planlardan geliyoruz. Bunun böyle çoğulcu bir ortam olması da benim daha farklı perspektifleri görmemi, daha farklı perspektifleri daha iyi anlamama sebep oldu. Bu açıdan da benim şahsen yani kişisel olarak da besleyici oldu, ama bir yandan yaptığım iş itibariyle de besleyici oldu.
Doç. Dr. Erkan Saka (Bilgi Üniversitesi Medya Bölüm Başkanı)
“Medya çalışmaları açısından özgün bir etkinlik oldu. Uzun bir süredir bağımsız medya platformlarının bir sürü etkinliği oluyor, ama bunlar daha çok panel ya da atölye şeklinde oluyor. Burada atölyenin biraz daha ötesine geçildi. Hem daha fikir alışverişi hem daha eşitlikçi. Bu alanda olan bir sürü inisiyatifin birbirine sunum yaptığı bir etkinlik. Bu bakımdan daha geleneksel etkinliklerden farklı. Çok verimli ve güzel oldu.”
Mustafa Aslan (Kuest Media)
“Çok keyifli bir deneyimdi. Farklı yerlerden, farklı disiplinlerden insanlar var. Çalışırken insan kendisini yalnız hissedebiliyor ve yaptığı şeyden soyutlanmaya başlıyor. Böyle yerler neyi, niye yaptığımızı hatırlatması açısından bana çok keyif veriyor. Burası gelenekselin sadece sıkıcı değil aynı zamanda işlevinin de kaybolduğunu hatırlattı. Bizim şu an üzerinde çalıştığımız, ‘yeni medya’ dediğimiz şey sadece daha eğlenceli olduğu için yok, önceki versiyon işe yaramaz bir halde olduğu için de ortaya çıkmış bir şey. Kendi merkezine dair, özüne dair bir değişikliğe ihtiyaç vardı. Bizler onun için çalışıyoruz ve burası bana onu hatırlattı.
Ümit Kartal (İZ Gazete Genel Yayın Yönetmeni)
“Bu tarz etkinliklerin çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Çünkü yerel ve ulusal medya, alternatif medya aynı zamanda bir arayış içerisinde. Bitmek tükenmek bilmeyen problemler, türlü sıkıntılar ve dünyadaki dönüşümler doğal olarak düzenli bir arayışı zorunlu kılıyor hepimiz için. Çok fazla, çok hızlı ve birkaç yerden baskı ve dönüşüm ile karşı karşıyayız. Burada hem ülkenin başkaca yerlerinden hem de Dünya’nın çokça bölgesinden temsilciler var. Onlarla deneyim paylaşmak bizim açımızdan da ve onların tecrübelerinden faydalanmak da bizim açımızdan kıymetli.”
Christian Rolf Feiland (Yabancı Medya Derneği Başkanı)
“Farklı ülkelerden, farklı sektörlerden, medyanın farklı sektörlerinden gelen insanlarla bağ kurmaktan çok keyif aldım. 25 yıldır Türkiye’deyim, bu nedenle hem pozitif hem de negatif açılardan en uçlarda yer alan deneyimler elde ettim. Uluslararası medyanın Türkiye’ye dair desteğinden çok memnunum. Oldukça dostça/samimi, ama konuya bağlı olarak insanlar bazen de oldukça sert tepkiler verebiliyor. Yani, Türkiye asla sıkıcı bir yer olmuyor.”
Derya Özkaynak (Daktilo 1984)
“Daha tasarı aşamasındayken bildiğim bir projeydi. Benim için çok heyecan verici. Çünkü özellikle COVID-19 döneminde hem genç insanların hem de sektörde bilinen ve deneyimli insanların deneyim aktarım sorunu oldu. “Nakonferans” yönteminde yapılması ve network etkinliği olması, yani sıkıcı bir konferans dinleyip sıkılarak bütün günü geçirmediğimiz, yeni insanlarla tanışıp uluslararası ve ulus içinde iş birliği imkanı tanıyan bir proje. Sadece gazeteciler için de değil bence, sivil toplumcular için de çok güzel bir etkinlik.”
Naomi Renee Cohen (Gazeteci, Yabancı Medya Derneği)
“Media BarCamp’i çok güzel ve verimli buldum. Aslında biraz da küçük olması hoşuma gitti, herkesle bire bir tanışabiliyoruz. Hem de sadece gazetecilerin olmaması hoşuma gitti. Mesela ben sadece gazetecilik yapmadığım için kaynaklarımı çeşitlendirmek için başka kişilerle de tanışmak istiyorum. Onlarla da tartışmak ve fikir alışverişi yapmak iyi geldi. Bu çeşitliliği çok beğendim.”
Ender Diril (NFT sanatçısı, kreatif direktör)
“Farklı alanlardan, farklı bilgi ve tecrübeye sahip olan kişilerle bir araya gelmek inanılmaz oldu. Çünkü kendi mesleğimle alakalı birleştireceğim çok farklı bilgilere sahip insanlara ulaşma şansı elde ettim. Özellikle sosyal medyanın psikolojik etkileri, oradaki dinamikler ya da işte online oyunların psikolojik olarak, beyinsel anlamda kişilere vermiş olduğu zararlar vs. derken bu senaryodan başlayıp çok daha farklı yerlere gidecek birçok sunuma şahitlik ettim. Açıkçası bayağı bir eğlenceli ve bilgilendirici oldu benim açımdan.”
Varduhi Balyan (Gazeteci, Agos Gazetesi)
“Media Barcamp’e gelirken asıl amacımın networking olduğunu söyleyebilirim. Networking deyince çok olumsuz da algılanabilir. Ama yeni insanlarla tanışıp onların ne yapıp ne ettiğini görmeyi amaçlıyordum aslında. Bu anlamda beklentim karşılandı. Ben insan hakları alanında çalışıyorum ve asıl olarak bir basılı gazetede çalışıyorum. Dolayısıyla farklı disiplinlerden daha video üzerinden, görsel anlatım üzerinden iş yapan çok insanla tanıştım. Sadece Türkiye’den değildi katılımcılar. Bu da iyiydi. Bu kısmı da tatmin ediciydi.”
Yeşer Sarıyıldız (İletişimci, yazar, küratör)
“Etkinlik benim için çok iyiydi; her zaman kendi aramızda tartıştığımız konuları farklı insanların bakış açıları ile dinlemek ya da onlarla tanışabilme imkanı ve kendi fanusumdan çıkabilmek açısından benim için çok güzeldi. Aynı zamanda hiç aklıma gelmeyen soruların da sorulduğunu gördüm, ona şahit oldum ve kafam açıldı diyebilirim. Bu yüzden çok mutluyum katıldığım için.”
Daria Meshcheriakova (Gazeteci, Ukrayna-Kosova)
“Konum çok iyi, Kosova’da halihazırda sonbahar geldi ve oldukça soğuk. Soğuk bir Avrupa sonbaharından, yeniden yaza doğru bir yolculuk gibi oldu. Katılımcıları beğendim, bilgililer ve Avrupa’nın birçok yerinden geliyorlar bildiğim kadarıyla, onlarla konuşmak oldukça ilgi çekici.”
İrem İlayda Zoodsma (Antropolog)
“Hollanda’daki üniversitem için politik bir makale yazıyorum. İnsan hakları alanında çalışma yürütmeyi düşünüyorum. Sanırım Media Barcamp’in en güçlü yanı buraya gelen insanların hepsi çok ilginç ve zekiler… Tek başına bu, yani katılımcılar, etkinliğin en güçlü tarafı. Onlar burayı iyi hale getiriyor.”
(Haber ve fotoğraflar: Gökhan Biçici, Mustafa Kara, Can Haldenbilen, Nurcan Seven, Mert Ali Yaman, Simge Çakır)